Kolposkopi Nedir?

 

Kolposkopi, rahim ağzı (serviks), vajina ve vulva dokularını ayrıntılı bir şekilde incelemek için kullanılan bir tanı yöntemidir. 1925 yılında Hans Hinselmann tarafından geliştirilen bu yöntem, anormal Pap smear sonuçlarının ve diğer rahim ağzı hastalıklarının değerlendirilmesinde halen altın standartlardan biridir. 

Özel bir mikroskop olan kolposkop sayesinde, rahim ağzındaki anormallikler büyütülerek daha net bir şekilde görüntülenir. Bu sayede, normal gözle görülemeyen küçük lezyonlar veya hücresel değişiklikler tespit edilebilir.

Kolposkopi genellikle tanı koymaya yöneliktir ancak bazı durumlarda tedavi amacıyla da kullanılabilir. Rahim ağzı kanseri gibi ciddi hastalıkların önlenmesinde önemli bir rol oynar.

 

Kolposkopi Hangi Durumlarda Yapılır?

 

  • Rahim ağzı kanseri riski: Pap smear testinde anormal sonuç çıkan kadınlarda, rahim ağzı kanserine dönüşme riski taşıyan hücresel değişiklikleri daha detaylı incelemek için kolposkopi yapılır.
  • HPV enfeksiyonu: Human Papilloma Virüsü (HPV) olarak bilinen ve rahim ağzı kanserine neden olabilen virüsün yol açtığı değişiklikleri değerlendirmek için kolposkopi kullanılır. Human Papillomavirus (HPV), en sık görülen cinsel yol ile bulaşan hastalıktır. Bu virus kadın genital sisteminde değişik hastalıklara yol açmaktadır. 100’den fazla HPV tipi mevcuttur. Esas olarak virüsün kanser yapma potansiyeline bağlı olarak iki gruba ayrılır. High risk (yüksek riskli) HPV tipleri; HPV 16 (en sık), HPV 18, 31, 33, 35, 45, 51…) Low risk (düşük riskli) HPV tipleri; HPV 6, 11. Yüksek riskli HPV tipleri rahim ağzı kanseri ile ilişkili iken, düşük riskli grup genital siğiller ile ilişkilidir. Rahim ağzı kanserlerinin hemen tamamından HPV virüsü sorumludur. Bu nedenle ülkemizde rahim ağzı kanseri taramasında HPV testleri kullanılmaktadır.
  • Rahim ağzı yaraları ve kanama: Rahim ağzında açık yaralar, kanama veya akıntı gibi şikayetlerin nedenini belirlemek için kolposkopi yapılabilir.
  • Rahim ağzında gözle görülen anormallikler: Rahim ağzında siğil benzeri oluşumlar veya başka türde anormallikler olduğu durumlarda kolposkopi ile daha detaylı inceleme yapılır.
  • Servisit ve diğer kronik enfeksiyonlar: Rahim ağzında kronik enfeksiyonlar tespit edildiğinde yapılabilir.

 

Kolposkopi Nasıl Yapılır?

Kolposkopi işlemi, genel olarak şu adımlarla gerçekleştirilir:

  1. Hasta Hazırlığı: Hasta jinekolojik muayene pozisyonuna alınır. Rahat bir pozisyonda olması sağlanır.
  2. Spekulum Yerleştirilmesi: Vajina içine spekulum yerleştirilerek rahim ağzının görünürlüğü sağlanır.
  3. Kolposkop Cihazı ile İnceleme: Kolposkop cihazı, vajina dışına yerleştirilir ve rahim ağzı bölgesi büyütülerek incelenir. İşlem sırasında hiçbir fiziksel temas olmaz.
  4. Kimyasal Solüsyon Uygulaması: Sirke asidi veya Lugol çözeltisi gibi solüsyonlar uygulanarak anormal hücreler daha belirgin hale getirilir.
  5. Biyopsi: Eğer anormal bir bölge tespit edilirse, küçük bir doku örneği alınır. Bu işlem sırasında kısa süreli bir batma hissi yaşanabilir.

 

 

Kolposkopi Sonuçları Nasıl Yorumlanır?

Kolposkopi sırasında elde edilen bulgular, genellikle Bethesda Sistemi veya başka uluslararası sınıflandırma sistemleri kullanılarak yorumlanır.

  • Normal Sonuç: Herhangi bir anormal hücre tespit edilmez.
  • Prekanseröz Değişiklikler (CIN): CIN 1, CIN 2 veya CIN 3 seviyeleri, hücresel anormalliklerin derecesini belirtir.
  • Kanser: İnvaziv kanser varlığı tespit edilebilir.

Patolojik değerlendirme sonucuna göre tedavi planı yapılır. Hafif dereceli değişiklikler genellikle takip edilirken, ileri dereceli lezyonlar için cerrahi müdahaleler gerekebilir.

 
Kolposkopi Hazırlık Süreci Nasıldır?

Kolposkopiden önce hastaların dikkat etmesi gerekenler:

  • Adet Dönemi: İşlem adet döneminde yapılmamalıdır.
  • Vajinal Uygulamalardan Kaçınma: İşlemden 24 saat önce cinsel ilişki, tampon veya vajinal krem gibi uygulamalardan kaçınılmalıdır.
  • İlaç Kullanımı: Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar biyopsi yapılacaksa bırakılabilir.

Kolposkopi İşleminde Deneyimin Önemi

Kolposkopi, rahim ağzı kanserinin erken tanısında kritik bir role sahip olan, özel eğitim ve tecrübe gerektiren bir tanı yöntemidir. Bu işlem sırasında kanser öncüsü lezyonların doğru bir şekilde saptanması, hastaların ileride karşılaşabileceği ciddi sağlık sorunlarının önlenmesini sağlar. Yanlış ya da eksik bir değerlendirme, tedavi edilebilir durumların kansere dönüşmesine yol açabilir.

 

Kolposkopik Hakkında Sıkça Sorulan Sorular: 

Kolposkopik Biyopsi Nasıl Yapılır?

Kolposkopi sırasında tespit edilen anormal bölgelerden doku örneği alınması işlemine kolposkopik biyopsi denir. Bu işlem şunları içerir:

  • Lokal anestezi genellikle gerekli değildir, ancak hastanın hassasiyetine göre uygulanabilir.
  • Örnek alınan dokular laboratuvarda histopatolojik olarak incelenir.
  • Biyopsi sonrası hafif kanama ve rahatsızlık hissi normaldir.

 

Kolposkopi İşlemi Ne Kadar Sürer?

Kolposkopi işlemi genellikle 10-20 dakika sürer. Biyopsi yapılacaksa bu süre biraz uzayabilir.

 

Kolposkopi Acı Verir mi?

Kolposkopi ağrısız bir işlemdir. Ancak biyopsi sırasında hafif bir batma hissi oluşabilir. Bu, çoğu hastada tolere edilebilir düzeydedir.

 

Kolposkopi ve Kolposkopik Biyopsi Riskleri Nelerdir?

Kolposkopi genel olarak güvenli bir işlemdir. Ancak nadir de olsa şu riskler görülebilir:

  • Hafif enfeksiyon
  • Uzun süren kanama
  • Geçici rahatsızlık hissi

 

Kolposkopi Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?

Kolposkopiden sonra aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:

  • İlk 48 saat cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
  • Vajinal kanama ve akıntı olabileceği için hijyen kurallarına uyulmalıdır.
  • Şiddetli ağrı veya uzun süren kanama durumunda doktora başvurulmalıdır.

 

Kolposkopi ve Gebelik

Hamilelikte kolposkopi genellikle güvenlidir. Ancak biyopsi yapılması durumunda düşük riski minimal de olsa bulunabilir. Bu nedenle yalnızca gerekli durumlarda tercih edilir.


LEEP Nedir?

LEEP (Loop Electrosurgical Excision Procedure), anormal dokuların bir tel döngü yardımıyla çıkarılmasını sağlayan bir yöntemdir. Kolposkopi sırasında tespit edilen lezyonların tedavisinde sıklıkla kullanılır.


Bu süreçte, alanında deneyimli bir kadın doğum uzmanından destek almak büyük önem taşır. Ankara’da muayenehanesinde hizmet veren Kadın Doğum Uzmanı Prof. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş, bu tür durumların yönetiminde uzmanlaşmış bir hekim olarak hastalarına yol göstermektedir. Bilgi için iletişime geçebilirsiniz. 

Share This