Pelvik taban; mesane, rahim ve bağırsakları taşıyan kas, bağ ve fasya ağından oluşan karmaşık bir yapıdır. Bu sistem zayıfladığında ya da hasar gördüğünde yalnızca fiziksel yakınmalar ortaya çıkmaz; özgüven, sosyal katılım, cinsel yaşam ve genel iyilik hâli de etkilenir. Pelvik taban rekonstrüksiyon ameliyatları, anatomi ve fonksiyonun onarılmasıyla kadınlara kalıcı rahatlama ve yaşam kalitesinde belirgin artış sağlamayı hedefler.
Bu yazıda pelvik tabanın temel işlevlerinden, sarkma ve kaçırma sorunlarının nedenlerinden, tanı ve tedavi seçeneklerinden, ameliyat tekniklerinden ve iyileşme sürecinden sistemli biçimde söz edeceğim. Yazının sonunda en sık sorulan sorulara kısa ve anlaşılır yanıtlar da bulacaksınız.
Pelvik tabanı, kabaca bir hamak gibi düşünebilirsiniz:
Bu yapı yalnızca organları “yerinde” tutmaz; idrar ve dışkı kontrolü, cinsel fonksiyon, postür ve karın içi basıncın dengelenmesi gibi hayati görevlerde rol alır. Zayıfladığınızda ya da bağ-doku desteği koptuğunda, günlük basit hareketler bile (öksürmek, ağırlık kaldırmak, merdiven çıkmak) belirti oluşturabilir.
Pelvik tabanı etkileyen faktörler çoğu zaman bir araya gelir:
Pelvik taban bozuklukları geniş bir belirti yelpazesiyle karşımıza çıkar:
Bu belirtiler her kadında aynı düzeyde olmayabilir; kimi kadın yalnızca günün belirli saatlerinde rahatsızlık hissederken, kiminde sosyal yaşamı sınırlayacak kadar şiddetli olabilir.
Tanı: Muayene, Ölçümler ve Testler
Tanıda temel basamak ayrıntılı jinekolojik muayenedir. Vajinal muayene ve gerekirse POP-Q (Pelvik Organ Prolapsusu Ölçüm Sistemi) ile sarkmanın düzeyi ve yönü tanımlanır. Eşlik eden idrar kaçırma varsa ürolojik değerlendirme, ürodinami ve idrar tahlili yardımcı olabilir.
Bazı olgularda ultrason ya da MR ile bağ dokusu ve kompartmanlar (ön/orta/arka) ayrıntılı incelenir. Bu çok boyutlu yaklaşım, ameliyat planının kişiye özel şekillenmesini sağlar.
Her pelvik taban sorunu doğrudan ameliyat gerektirmez. Basamaklı yaklaşım önemlidir:
Bu yöntemlerden fayda görmeyen, sarkması ilerlemiş ya da günlük yaşamı belirgin etkilenmiş hastalarda cerrahi gündeme gelir.
Basitçe, sarkan organların anatomik konumuna iadesi ve bu konumu koruyacak bağ-doku/fasya desteğinin yeniden kurulmasıdır. Amaç yalnızca “görüntüyü” düzeltmek değildir; işlevin (idrar-dışkı kontrolü, cinsel fonksiyon, boşaltım) geri kazandırılması esastır.
Hangi ameliyatın seçileceği; sarkmanın hangi kompartmanda (ön: mesane, orta: rahim/kubbe, arka: rektum), hangi derecede olduğuna, hastanın yaşına, doğurganlık planına, eşlik eden idrar kaçırma ya da rektal yakınmalarına ve doku kalitesine göre belirlenir.
Avantajları: Tek kesiden çalışma, çoğu zaman daha kısa ameliyat ve iyileşme süresi. Uygun seçilmiş olgularda yüksek memnuniyet.
Avantajları: Özellikle apikal destek gerektiren, tekrarlayan sarkmalarda güçlü ve uzun ömürlü bir askı etkisi.
Not: Cerrahi planlama “tek kalıp” değildir. Aynı hastada birden fazla kompartman onarımı gerekebilir; yaklaşım multidisipliner ve kişiselleştirilmiş olmalıdır.
Çoğu girişim genel ya da spinal anestezi ile yapılır. Ameliyattan sonra kısa süreli idrar sondası ve vajinal tampongerekebilir. Ağrı kontrolü, bulantı yönetimi ve bacak pıhtı riskine karşı erken mobilizasyon planlanır.
Günümüzde geliştirilmiş iyileşme protokolleri (ERAS) ile bulantı, ağrı ve harekete geçiş daha iyi yönetilir; hastanede kalış süresi kısalır.
İlk 72 saat:
1.–2. hafta:
3.–6. hafta:
Belirgin ateş, kötü kokulu akıntı, saat başı ped değiştirtecek kanama, bacakta şişlik/ağrı, şiddetli karın ağrısı gibi bulgular acil değerlendirme gerektirir.
Uygun seçilen yöntem ve deneyimli cerrahla;
Tekrarlama (rekürrens) riski kişisel faktörlere bağlıdır: doku kalitesi, kilo, yaşam tarzı, kronik zorlanmalar. Ameliyat sonrası önerilere uymak ve fizyoterapiyi sürdürmek uzun dönem başarının anahtarıdır.
Pelvik taban rekonstrüksiyon ameliyatları, yalnızca “sarkan bir organı yerine koymak” değildir. Doğru planlandığında ve kişiselleştirildiğinde, idrar–dışkı kontrolü, cinsel sağlık ve günlük yaşam kalitesi üzerinde dönüştürücü etki yaratır. Ameliyat kararını verirken; beklentilerinizi ve yaşam tarzınızı açıkça paylaşmanız, cerrahınızla seçenekleri artıları–eksileriyle tartışman ızve rehabilitasyon planını sahiplenmeniz uzun dönem başarıyı belirler.
Kısacası, güçlü bir pelvik taban, güçlü bir yaşamın temelidir.
Eğer siz de idrar kaçırma, vajinal sarkma, cinsel fonksiyon bozuklukları veya pelvik ağrı gibi sorunlarla yaşıyorsanız, alanında deneyimli bir jinekolojik cerrahtan destek almak çok önemlidir. Prof. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş, kişiye özel yaklaşımı, güncel cerrahi tekniklerdeki deneyimi ve hasta odaklı tedavi planlarıyla bu süreçte size rehberlik edebilir.
Sağlığınızı ertelemeyin; düzenli muayene, doğru tedavi ve bilinçli takip hayat kalitenizi yükseltir. Daha fazla bilgi almak ve randevu oluşturmak için:
Prof. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş – Hakkımda
Prof. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş – İletişim & Randevu
1) Pelvik taban rekonstrüksiyonu kalıcı bir çözüm mü?
Çoğu hastada uzun süreli iyileşme sağlar. Ancak doku kalitesi, kilo, ağır aktivite, kronik öksürük/kabızlık gibi etkenler tekrarı tetikleyebilir. Ameliyat sonrası önerilere uymak başarıyı artırır.
2) Ameliyat ağrılı mı?
İlk günlerde hafif-orta düzey ağrı beklenir ve ilaçlarla kontrol altına alınır. Minimal invaziv teknikler ve ERAS protokolleri sayesinde konfor yüksektir.
3) Ne zaman işe dönebilirim?
Masa başı işe dönüş çoğu hastada 1–2 hafta içinde mümkündür; fiziksel olarak zorlayıcı işlerde süre hekim kontrolünde uzayabilir.
4) Cinsel hayata dönüş ne zaman?
Genellikle 6. haftada, muayenede iyileşme uygunsa. Ağrı/kuruluk için lokal destek tedaviler ve fizyoterapi önerilebilir.
5) İdrar kaçırmam da düzelecek mi?
Sarkmayla ilişkili kaçırmada belirgin düzelme beklenir. Eşlik eden stres tipi kaçırma varsa aynı seansta üretra askısı gibi işlemler planlanabilir.
6) Vajinal mı, laparoskopik mi, robotik mi?
Teknolojinin kendisinden çok “kime, ne zaman, neden” sorularının doğru yanıtlanması önemlidir. Anatomiye, sarkmanın düzeyine ve cerrahın deneyimine göre yöntem seçilir.
7) Kabızlık sorunum var; ameliyat başarısını etkiler mi?
Evet. Uzun dönem başarı için bağırsak alışkanlığının düzeltilmesi, lif ve sıvı alımının artırılması, doğru ıkınma teknikleri kritik önemdedir.
8) Ameliyattan sonra spor yapabilir miyim?
Yürüyüş ve nazik mobilizasyon erken dönemde teşvik edilir. Yüksek etkili egzersiz ve ağırlığa dönüş kademeli ve hekim onayıyla olur.
9) Ameliyat ne kadar sürer, hastanede kaç gün kalırım?
Süre yönteme ve kombine işlemlere göre değişir; çoğu hasta 1–3 gün içinde taburcu edilir. Hekim planı belirleyicidir.
10) Tekrarlar mı?
Kişiye bağlıdır. Rehabilitasyon, kilo ve yaşam tarzı yönetimi, kronik zorlayıcı etkenlerin kontrolü tekrarı azaltır.
11) Ameliyat olmadan düzelebilir mi?
Erken/orta düzey yakınmalarda fizyoterapi, yaşam tarzı değişiklikleriyle tatmin edici sonuç alınabilir. İleri sarkmada kalıcı çözüm için çoğu zaman cerrahi gerekir.
Kızılırmak, Dumlupınar Blv. No: 3 Next Level Ofis A Blok Kat: 14, No: 69, 06510 Çankaya/Ankara
Klinik: +90 538 430 32 10