Gebelik, çoğu zaman umut ve sevinçle karşılanan bir süreçtir. Ancak bazı gebelikler, normalin dışında gelişerek ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Dış gebelik (veya tıbbi adıyla ektopik gebelik), döllenmiş yumurtanın rahim dışında bir yere yerleşmesiyle oluşur. Bu durum erken dönemde fark edilmediğinde hem üreme sağlığını tehdit edebilir hem de hayatı riske atabilecek ciddi kanamalara neden olabilir.
Normal bir gebelikte, döllenmiş yumurta fallop tüplerinden rahim boşluğuna geçer ve burada rahim iç duvarına yerleşerek gelişimini sürdürür. Dış gebelikte ise bu süreç bozulur ve döllenmiş yumurta rahim dışında bir bölgeye yerleşir. En sık görülen yerleşim yeri fallop tüpleridir, bu nedenle “tubal gebelik” olarak da adlandırılır.
Bu alanlar, gebeliğin gelişmesi için uygun ortamlar olmadığından, zamanla embriyonun büyümesiyle birlikte çevre dokularda yırtılma, iç kanama ve ciddi sağlık problemleri ortaya çıkabilir.
Dış gebelik, bazen bilinen bir neden olmadan ortaya çıkabilir. Ancak çeşitli risk faktörleri bu durumu geliştirme ihtimalini artırır:
Bunlara rağmen dış gebelik, hiçbir risk faktörü bulunmayan kadınlarda da gelişebilir.
Dış gebeliğin belirtileri genellikle gebeliğin 5. ile 14. haftaları arasında ortaya çıkar. Ancak bazı durumlarda çok erken dönemde belirti vermeden de ilerleyebilir.
En sık karşılaşılan belirtiler:
Ağrı genellikle bir tarafa lokalizedir ve kramp şeklindedir. Dış gebelik ilerleyip tüp yırtıldığında, iç kanamaya bağlı olarak omuza vuran ağrı ve bayılma görülebilir. Bu tablo acil müdahale gerektirir.
Dış gebelik tanısı, çeşitli yöntemlerin birlikte değerlendirilmesiyle konulur:
Gebelik hormonu olan Beta-hCG’nin kandaki düzeyi kontrol edilir. Normal gebelikte bu değer her 48 saatte bir iki katına çıkar. Ancak dış gebelikte bu artış yavaşlar ya da sabit kalır.
Beta-hCG seviyesi belli bir eşik değerinin (genellikle 1500 mIU/mL) üzerine çıkmasına rağmen rahim içinde ultrasonografi ile gebelik kesesi görülmüyorsa, dış gebelikten şüphelenilir.
Rahim çevresinde hassasiyet, kitle ya da ağrı gibi bulgular fizik muayeneyle saptanabilir.
Bazı durumlarda kesin tanı koymak için karın içi gözlem yapılması gerekir. Aynı anda cerrahi müdahale de yapılabilir.
Tedavi yaklaşımı hastanın kliniğine, gebelik haftasına, Beta-hCG düzeyine ve dış gebeliğin yerleşim yerine göre belirlenir.
Erken teşhis edilen, hayati risk taşımayan olgularda metotreksat adlı ilaçla gebelik dokusunun büyümesi engellenir. Bu ilaç, hücre bölünmesini durdurarak dış gebeliğin gerilemesini sağlar.
İlaç tedavisi için uygunluk kriterleri:
Fallop tüpünün yırtıldığı ya da iç kanamanın olduğu durumlarda acil cerrahi müdahale gerekir. Laparoskopik (kapalı) ya da laparotomi (açık) yöntemlerle dış gebelik dokusu çıkarılır.
Tedavi sonrası Beta-hCG düzeyleri tamamen sıfırlanana kadar düzenli takip gereklidir. Bazı hastalarda birden fazla doz metotreksat gerekebilir.
Dış gebelik sonrası doğurganlık potansiyeli, mevcut tüplerin sağlığına ve tedavi şekline bağlıdır. Tüp korunduysa doğal yolla gebelik mümkün olabilir. Ancak tüp alınmışsa, diğer tüpün işlevi önemlidir.
Yardımcı üreme teknikleri (tüp bebek gibi) ile sağlıklı gebelik şansı da bulunmaktadır.
Dış gebeliğin erken teşhisi, anne sağlığı açısından hayati önem taşır. İlerlemiş dış gebeliklerde iç kanama riski, ciddi cerrahi girişimler ve hatta hayati tehlike oluşabilir. Bu nedenle aşağıdaki durumlarda derhal hekime başvurmak gerekir:
Dış gebelik geçiren kadın tekrar hamile kalabilir mi?
Evet, doğurganlık korunabilir. Ancak tekrar dış gebelik riski yaklaşık %10-15 civarındadır.
Dış gebelik sonrası hamilelik için ne kadar beklenmelidir?
Metotreksat tedavisinden sonra en az 3 ay beklenmelidir. Cerrahi müdahalede ise doktorunuzun önerisine göre hareket edilir.
Dış gebelikte idrar testi pozitif çıkar mı?
Evet. Gebelik hormonu salgılandığı için idrar testi pozitif olur. Ancak yerleşim yeri rahim dışındadır.
Dış gebelikte kürtaj yapılır mı?
Hayır. Kürtaj rahim içindeki gebelikleri sonlandırmak içindir. Dış gebelikte etkili değildir.
Spiral kullananlarda dış gebelik olur mu?
Spiral gebeliği önler. Ancak spiral varken gebelik oluşursa dış gebelik riski daha yüksektir.
Dış gebelik belirtileri kaçıncı haftada başlar?
Genellikle 5. ile 8. haftalar arasında ortaya çıkar.
Dış gebelik kendiliğinden düşer mi?
Bazı durumlarda vücut gebelik dokusunu emebilir, ancak bu risklidir. Mutlaka doktor kontrolü gerekir.
Dış gebelik tekrarlar mı?
Evet, bir kez dış gebelik yaşayanlarda risk %10-15 artar.
Dış gebelik önlenebilir mi?
Tamamen önlemek mümkün değildir, ancak sigarayı bırakmak ve enfeksiyonlardan korunmak riski azaltır.
Dış gebelik, kadın sağlığını tehdit eden ciddi bir gebelik komplikasyonudur. Erken dönemde fark edilmediğinde iç kanama, tüplerin yırtılması ve hatta hayati tehlike gibi sonuçlar doğurabilir. Adet gecikmesi, kasık ağrısı, lekelenme gibi belirtiler her zaman normal kabul edilmemeli; özellikle bu şikâyetler bir aradaysa mutlaka bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurulmalıdır.
Tanı sürecinde beta-hCG testleri, transvajinal ultrasonografi ve jinekolojik muayene gibi yöntemler ile rahim dışı yerleşim netleştirilebilir. Tedavi ise kişiye özel olarak, gebelik haftası, hormon düzeyleri ve genel sağlık durumu göz önünde bulundurularak planlanır. İlaçla tedavi bazı hastalarda yeterli olurken, diğerlerinde cerrahi müdahale gerekebilir.
Eğer siz de adet gecikmesine eşlik eden ağrı, kanama, baş dönmesi gibi şikâyetler yaşıyorsanız, zaman kaybetmeden tıbbi değerlendirme almanız büyük önem taşır. Dış gebelikte erken teşhis ve müdahale, hem sağlığınızı korumanıza hem de gelecekteki doğurganlık şansınızı devam ettirmenize yardımcı olur.
Prof. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş, bu konuda bilimsel rehberler doğrultusunda etik ve hasta merkezli bir yaklaşım sunmaktadır. Sorularınız, endişeleriniz veya muayene talepleriniz için bizimle iletişime geçebilir, sağlığınız için ilk adımı güvenle atabilirsiniz.
Kızılırmak, Dumlupınar Blv. No: 3 Next Level Ofis A Blok Kat: 14, No: 69, 06510 Çankaya/Ankara
Klinik: +90 538 430 32 10